Devletin varlığını, gücünü ve temel ilkelerini topluma kabul ettirebilmek için kullandığı önemli ideolojik araç, okuldur. Okul eğitimi, tek yönlü ve devlet/toplum tarafından içi doldurulan amaçlı bir girişimdir. Bu girişimde bireyin arzu, düşünce, ilgi ve yeteneklerine sınırlı bir şekilde yer verilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti, eğitim eşittir okul formülasyonunu getirerek okulu “sağlıklı” eğitim vereceği düşüncesiyle kutsamış, kendini/ideolojisini okul aracılığıyla formüle etmiş, eğitime yüklenen anlam da bu şekilde biçimlenmiştir. Okul, ideolojinin iktidarını sürdürme zemini ve aracı konumuna gelmiştir. Türkiye’de eğitimin millîleştirilmesi/Batılılaştırılması ve pozitif anlayışla yüklenmesini konu edinen bu araştırmada Cumhuriyet’in ilk yıllarından 1950’ye kadar eğitimdeki değişim çabalarına örnek olan politika ve uygulamalar, ilgili kaynaklardan faydalanılarak ortaya konmuştur. Tarihî araştırmalarda, belge okumadan ziyade o dönemde veya o dönem için yazılmış metinlerden ve ilgili mevzuat okunarak çıkarımda bulunma temel yöntem olarak izlenmiştir. Bu amaçla Millî Eğitim Bakanlığı’nın ve hükûmetlerin uygulamaları, yöneticilerin söylev ve demeçleri, eğitimcilerin görüşleri, hükûmet programları, siyasi parti programları ile mevzuat taranarak eğitimin siyasi işlevi ele alınmıştır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.