Arkadaşını Davet Et


Hz. Osman-1728
Hz. Osman-1728
Hz. Osman-1728

Hz. Osman-1728 (001419)

0.0
Lieferant : Minber
Geldpunkte : 100
Rabatt-rate : %54 Rabatt
inkl. MwSt : $30.97
mit Rabatt : $14.25
inkl. MwSt : $14.25
Strichcode : 9789754501278

Hz. OSMAN

  • Yayın Tarihi:          01.01.2006
  • ISBN:                   9789754501278
  • Baskı Sayısı:          4. Baskı
  • Dil:                       TÜRKÇE
  • Sayfa Sayısı:          405
  • Cilt Tipi:                Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi:            Kitap Kağıdı
  • Boyut:                   13.5 x 21 cm


Hz. OSMAN Ürün Hakkında:

Kul, iyi niyet ve temiz yürekle dileyince, Yüce Allah onu as-la mahzun etmez. Esasen sevgili peygamberimiz Hz. Muham- med (sav.) şöyle buyurmuyor mu: "Cenâb-ı Hak açıklıyor ki: Bana bir karış yaklaşana ben bir arşın, bana bir arşın yaklaşa-na ben bir kulaç yaklaşırım. Bana yürüyerek gelene ben koşa-rak giderim."

Öyle yaptı ve desteği ve tevfiki ile Hz. Osman (ra.) eserimi de bitirmeyi nasip etti. Dil, Yüce Allah’ın bu engin yardımı karşısında, minnet ve şükranlarını arz etmeye nefes yetiştire-miyor, tutuluyor.

Bu kitap, Hz. Osman'ın (ra.) seksen yılı aşan hayatının hi-kâyesidir. Okuyup bitirildiği zaman çok düşünülecek ve karşı-laşılan hakikat önünde akıl ve kalp nurlanacaktır. Kendisine yürüyerek gelene koşarak giden Yüce Allah, her zaman bu-yurduğu gibi, insanı yarattığı andan itibaren sakındırıcısız bı-rakmamıştır. Son sakındırıcısı Hz. Muhammed (sav.)’den son-ra, zamana göre, kullara ihtiyaçlarına cevap verecek yardımcı-lar hazırlamıştır. Birinci halife Hz. Ebû Bekir (ra.) ve ikinci halife Hz. Ömer (ra.) ne güzel, noksansız yapmışlardı görevle-rini! O yıllarda bir başkasını düşünmek akla gelemiyor. Sanki yılları yaşamadılar, insanlığa yaşattılar Allah’ın emirlerine gö-re.

Üçüncü halife Hz. Osman (ra.) da öyleydi. Hicretin yirmi üçüncü yılından (644), hicretin otuz dördüncü yılı sonlarına kadar (656) geçen on iki senelik halifelik devri ancak kendisi-ne hastı. Bu yıllar devamınca, zamanı akışına bırakmadı İstikamet verdi ve her saniyesini insanlığın hayrına kullanmaya çalıştı

Hz. Osman (ra.) biraz yaşlanınca, kenara çekilip dünya işle-rinden el etek toplayanlara büyük bir derstir. Değil şahsını ilgilendiren işler için, müslümanların devleti için, yetmiş yaşını aşkınken en büyük, yorucu vazifeyi yüklendi, yüksünmedi.

Buna sebep dünya ikbâlinde gözü olduğu söylenemez, çünkü Cennetle müjdelenenlerdendi. Tarihçiler, her ne hik-metse, hilâfetinde geçen on iki yılı yarıya ayırırlar. İlk altı yılı başarılı, gerisini başarısız görürler. Bu en büyük haksızlıktır.

Hz. Osman (ra.), ilk gününden son gününe kadar başarıla-rının zirvesinde kalmıştır. Milletler tarihinde on iki yıl, bir baş-kan için büyük bir zamandır. Hakkında hüküm vermek kolay-dır. Fakat bu on iki yıl, o milletler için azdır. On iki gün gibidir.

Hz. Osman (ra.) göz kamaştırıcı pek çok işler yapmıştır. Devletin temelini sağlamlaştırmıştır. İslam’ın geleceğini koru-yacak muhteşem tedbirler almıştır. Asya ortalarında cihatların devamı bu cümledendir. Afrika’nın Cezayir ötelerine kadar zaptı yine böyledir. Devlet topraklarına en azından bir o kadar toprak katmıştır ve bu eserde okuyacağınız daha neler neler...

Kitapta, onun hayatını dolduran olaylar incelenmiş ve hi-kâye edilmiştir. Bunlar okunduğu zaman şu kanaatte birleşilecektir: Hz. Osman (ra.), her cephesiyle çok büyüktü. Devrini dolup taşırmıştı. Yine şu da kulağa küpe olacaktır:

Fitne odakları, Abdullah İbni Sebe’nin aynı silâhlanyla ça-lışmaktadırlar. İnsanlığa rahat yüzü göstermemek için ellerin-den ne geliyorsa yapıyorlar. Silâhları olan fitne ve fesat zehir-leri bir gül demeti gibi insanlara sunuluyor. Uzun ve acı bir talihsizliğidir insanlığın bu.

Esasen Hz. Osman (ra.) devrini işlerken, beni en çok uğraş-tıran, yoran bu meseleler oldu. Bazı tarihçiler gibi, üstte kala-madım. Eşeledim araştırdım. Bu suretle Hz. Osman (ra.), o elmas, yükseldi, yükseldi. Göz kamaştırıcı mertebesinde dur-du. Ve fitne fesat âleti yahudiler, karanlık uçurumlarındaki zift katranlarına düştüler. Bu uğurda ne tarih tahrif edildi, ne fikir oyunları yapıldı.

Gerek halifeleri, gerekse diğer İslâm büyüklerini hikâye di-liyle ve anlatışıyla yazarken, cesaretime şaşıranlar olmuştu. Fakat netice meydandadır. Beni haklı çıkardı. Böyle olacağı da normaldi.

Her biri dört yüz sahifeden aşağı olmayan yirmiyi aşkın eserlerimin, yüz bine yakın insan tarafından alınıp okunması, yakınlarına devri niçindir? Çünkü kendisinin diliyle konuşul-muştur onunla. İnandırılmıştır. Sıkılmadan, bir hikâye okuyo-rum hissiyle, öğreneceğini öğrenmiştir. Hattâ ihtida edenler olmuştur. Keşke, piyeslerle, destanlarla, radyo vb. ile yapılabil-se!

Hz. Osman (ra.) eserimin bütün bir insanlığa hayırlı olması dileklerimle.

Yumuşak huyluluğun ve cömertliğin timsali olan Hz. Osman, ikinci halife Hz. Ömer'den devraldığı ve onun büyük zaferlerle genişleşttiği devleti on iki yıllık halifelik döneminde iki katından daha fazla büyültmüştür. Mısır güneyi, Kuzey Afrika, hatta Ege'nin bir kısmından Maveraünnehr'e kadar İslam'ı yaymış hiç deniz bilmeyen bir millete donanma yaptırarak İstanbul yakınlara kadar gelebilmiştir.

'Yazar Ahmet Cemil Akıncı daha evvel yayınladığı kitaplarla ustalığını ortaya koymuştur. Böylesine ilmi bir konunun romanlaştırılması oldukça mesuliyetlidir. Bu konuda gereken hassasiyetin gösterildiğine inanıyorum.'

İçindekiler

HAZRETİ OSMAN (r.a)

I. ONU BULMAK ARZUSU 13

II. İYİLER KURTULACAK 37

III. NİMETLERİN EN BÜYÜĞÜ 69

IV. İŞKENCELER YARIŞINDA 99

V. SICAK BİR TOPRAK İÇİN 129

VI. SANKİ BİR RÜYAYDI 167

VII. HAYIR VE ŞER YARIŞI 191

VIII. HOMURDANAN BİRKAÇ BULUT 223

Rey (Riy) halkının anlaşmayı bozması: 225

Ermenistan ayaklanması: 225

Azerbeycan isyanı: 225

İskenderiye isyanı: 225

IX. BELİREN ÜMİT KIRINTILARI 255

Zamanın aşındırıp erittikleri: 275

Kabileler arasına tekrar nifak sokma: 277

X. GÜNEŞİ KOVALAYANLAR 285

XI. AKDENİZ’İN SEVİNCİ 317

XII. SÖNEN YELKENLER 349

Muhammed ibni Mesleme: 370

Üsâmeibni Zeyd: 371

Abdullah ibni Ömer: 371

Ammâr bin Yâsir: 371


cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: DE