Fenomenoloji, felsefi kavrayışın ilkelerini yeniden kurmaya yönelik bir projedir. Bu kitap, felsefeyi bitimsiz bir anlama, yaşamı da bitimsiz bir deneyim alanı olarak yeniden kuran bu projeyi yakından inceliyor. Husserl fenomenolojisiyle olanaklı hâle gelen bu yeni kavrayış, kitapta zaman, algı ve bellek kavramlarının ayrılmaz birliği içerisinde inceleniyor ve konuya kapsamlı bir bakış sunuyor.
Zaman deneyimi her bir anın deneyimi ile başlar. Ancak tıpkı bir melodide olduğu gibi, süreklilik ve devamlılık, zamanı da, bilinci de bir akış olarak kurmamızı sağlayan anahtar kavramlardır.
Algı ve bellek arasında ‘bilincin oyun alanı’ olarak betimlenebilecek bir ilişki vardır. Algı ‘şimdi’ye, anımsama ve unutma gibi bilinç etkinlikleri ise ‘geçmiş’e aittir. Fakat geçmiş, olup bitenin orada kaldığı durağan bir alan değil, bellekte etkin bir biçimde yeniden kurulan bir alandır.
Husserl’in geliştirdiği ve Çağdaş Kıta felsefesine yön veren fenomenolojinin zaman, algı ve bellek üzerinden bu okuması, Heidegger’den Derrida’ya çağdaş kuramları anlamak bakımından da önemli bir başlangıç zemini sağlıyor.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.