Allah Elçisi (s.a.v) hareket emri verdi ve çadırlar sökülüp develere yüklendi. Kadınlar hevdeclerine bindirildi. İslam ordusu yönünü Medine’ye doğru çevirdi. Geride Rıdvan ağacı ve yürekler acısı hatıralar bıraktılar. En acısı da Beytullah’ı tavaf edemeden ihramlarını çıkarıp katlamaları oldu.
Müslümanlar kederli yüzlerle sessiz kalmayı yeğlediler. Umre ibadetleri engellenmişti. Üzüntü ile karamsarlık arasında gidip gelirlerken akşam oldu. Ömer bin Hattab, Rasulullah’a yaklaşarak ona bir şey sordu, cevap vermedi. Bunun üzerine devesini sürerek insanların önüne geçti. Hakkında ayet inmiş olmasından korktu. Rasulullah (s.a.v) Kuraü’l-Ğamim’e ulaşınca devesini durdurdu. Durumu fark eden ashabı ezgiler söyleyerek develerini hızlandırmaya çalıştılar. Şaşırmış bir halde:
– İnsanlara ne oldu, diye soruyorlardı.
– Allah Rasulü’ne vahiy indi, dediler.
Hızlanarak Allah Rasulüne yetiştiler. Rasulullah, devesi Kasva’nın üzerinde suskun bir halde bekliyordu. İnsanlar yanında toplanınca inen ayetleri okudu:
“Hiç şüphen olmasın ki biz sana büyük bir fetih ve zaferin yolunu açtık. Böylelikle Allah, müşriklerin sana öteden beri isnat ettikleri (atalar dinine muhalefet) suçlamasından kurtulmanı sağlayacak, sana lütfedeceği nimetleri tamamlayacak ve seni dosdoğru yolda sabitkadem kılacaktır. Ayrıca Allah sana, muhteşem bir zafer kazandıracaktır…”
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.