Yaşlı bir adam olan Geiser, İsviçre Alpleri’nde izole bir köyde yaşamaktadır. Köy süreğen yağışlar yüzünden toprak kayması tehdidi altındadır.
Geiser doğanın kaotik ve amansız yapısıyla başa çıkmaya çalışırken, ansiklopedilerden ve kitaplardan bilgileri kesip odasının duvarına asar, böylece yitirmeye başladığı belleğinin yanı sıra insanlığın bilgi birikimini de kayıt altına almaya çabalar. Ancak doğa, insanın sınırlı bilgisiyle kavrayışından çok daha engindir ve sonunda kaçınılmaz yüzleşme gerçekleşecektir.
Max Frisch’in bu küçük ölçekli başyapıtı, insanın doğa karşısındaki kırılganlığı ve varoluşsal mücadelesi üzerine derin bir tefekkür. 1992 yılında filme çekilen, sayısız kere sahnelenen bu eser, yıllar geçtikçe ve dünyamız yazarın öngördüğü yolda ilerledikçe klasikleşen bir kehanete dönüşüyor.
Başyapıt düzeyinde bir mesel.George Stade, The New York Times Book Review
Dünyanın sonu hakkında, dünyanın sonuna inanmayan biri tarafından yazılmış bir klasik.Hans Mayer
Uygarlığın ve ilerlemenin erozyonuyla kuşatılmış doğaya ve insana dair son uyarılar... Frisch’in felsefi başyapıtı.Michael Magras
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.