“Peki nerede Hıdırellez?” dedim.
“İşte orada,” dedi, bir daha nal izini gösterdi, elini yeni ağarmakta olan Ağrı Dağı’nın zirvesine çevirdi: “İşte oradan Hıdırellez geçip gitti! Bize bereketini bırakıp gitti.”
O sabah güneş pırıl pırıl açtı. Karlar çözülüp sular çağladı, dereler sel olup taştı. Ortalık sımsıcak, gökyüzü daha parlak... Kardelenler geç kalma telaşıyla bir iki günün içinde fırladılar. Arılar, kuşlar, kelebekler aramıza katıldı...
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.