Hazret-i Ali (ra) ne güzel söyler:
n
“Öyle kâmil bir hayat yaşa ki; insanlar hayattayken seni özlesinler, vefâtından sonra da sana hasret kalsınlar!..”
n
Şeyh Sâdî de şöyle der:
n
“Öyle fazîletli bir hayat yaşa ki, vefât ettiğin zaman insanlar; «Bir güneş battı, bir yıldız kaydı!» diye seni rahmet ve hasret ile yâd etsinler.”
n
Rasûlullah (sav) Efendimiz’in vârisleri olan sâlih kullar şu fânî gök kubbede hoş birer sedâ bırakarak ebediyete irtihâl ettiler. Yaşadıkları kâmil ve fazîletli hayat bereketiyle, Cenâb-ı Hak; kalplerde onlara karşı bir sevgi halk eyledi. Onlara vefatlarından sonra da devam eden bir irşâd ömrü nasîb eyledi.
n
Yûnus Emre Hazretleri’nin; “Âşıklar ölmez!” sözünün mânâsınca; Onların o hoş sedâları, mânâ, hikmet ve ibret dolu sözleri, gamlarla kilitlenmiş, çareye hasret gönülleri; hayra, hasenâta, selâmete ve saâdete kavuşturan rahmet ve hidâyet rehberleri oldu.
n
Bu kıymetli sözler ve kıssalar; karanlık ve tehlikelerle dolu ebediyet yollarında, mü’minleri irşâd eden, cehennem çukurlarından koruyup cennet istikametine götüren nur kandilleri, hidâyet rehberleri oldu.
n
Ne mutlu o hidâyet rehberlerine gönül verenlere, sözü dinleyip en güzeline ittibâ edenlere!..
n
n
(Tanıtım Bülteninden)
n