“Zavallının iki böbreğini de almışlar. Küvette buz torbalarıyla bırakmışlar. Tehdit olarak algılama ama seni öyle bir severim ki, bir gün beni seversen bu adamın durumuna düşmek beni hiç rahatsız etmez.”
Hilkat, bir yaradılış mucizesi olarak doğdu. Bütün hayatını bu mucizeyi heder etmeye adadı. Yüzlerce lüzumsuz bilgi ile doldurduğu kafası, Pelin'in hayatına girmesi ile iyice karıştı. Peki bütün bunların Neşet Ertaş ile ne alakası var?
Dostoyevski’den Palahniuk’a , Oğuz Atay’dan Tom Watis’e kadar bir çok “tanıdık sima”dan beslenmiş bir yazar Zafer İlbars. Mizahi üslubuyla; kendini var etmeye çalışırken detaylarda ve kadınlarda kaybolduğunu fark edemeyen kahramanına yaklaşımı, acıma ile yerme arasında keyifle salınıyor.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.