Bu çalışma Hegel’i “tanıtan”, onu “anlatan” bir eser değil, Hegel’i Marksist açıdan yorumlayıp gerek onun yaşamını, gerekse onun temel düşüncelerini tarihsel bağlamda açıklayıp sınıf mücadelesi eksenine oturtan ve Marx’a neyi devrettiğini, ona neyi kazandırdığını bilince çıkarmayı hedefleyen bir eserdir. Bu açıdan Kıvılcımlı’nın çalışması, bir anlamda tersten, Marx’tan yola çıkarak, Hegel’i yorumlamakta, ondaki pozitif özü (ve doğal olarak tutucu yönü) açığa çıkarmayı başa koymaktadır. Bu yaklaşım, sol görüşlü okuyucu için Hegel’i çok daha anlaşılabilir kılmakta, okuyucu bu çalışma ile Hegel hakkında, bizzat onun ya da Batılı akademisyenlerin kaleminden çıkan eserlerden çok daha fazlasını öğrenmek ve anlamak şansına kavuşmaktadır. Bu açıdan, hâlâ “diyalektiğinin elleri üzerinde yürümesi” dışında fazla bir şey bilmediğimiz ve hâlâ bir “muamma” olmayı sürdüren Hegel felsefesi hakkında, Türkiye’nin ilerici okuyucu kitlesinin “makus talihini” kırması ve ona ilişkin bilgimizi daha da zenginleştirmesi, bu eserin muhtemelen katacağı en ciddi değerler olacaktır.
Hegel’i Tarihsel Maddeciliğin imbiğinden geçirme, onun görüş ve düşüncelerine Marksizm’i uygulama görevini ülkemizin önde gelen Marksistlerinden Dr. Hikmet Kıvılcımlı yerine getirmeye çalışıyor bu eseriyle. Hem Hegel’in en önemli eserlerini didik didik inceleyip değerlendirerek ve eleştirerek, hem de hakkını vererek. Kıvılcımlı’nın bu eserinin de değerlendirilip tartışılması ve hak ettiği değerin verilmesi umuduyla, Hegel ve Felsefe Notları kitabını okurlarımıza sunuyoruz.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.