Türk edebiyatında, önce sözlü kültürde gelişen Hamzanameler, 14-15. yüzyıldan itibaren yazıya aktarılmaya başlanmıştır. Bunun sebebi, muhtemelen, halk arasında dağınık ve tutarsız şekilde bulunan rivayetleri bir sistem dahilinde derleyip toparlamaktır. Hamzanamelerin olay örgüsü ve kahramanların şahsiyetleri Türklerin hareketli ve canlı yapısı ile örtüşmektedir. Aynı zamanda hadiselerin geçtiği zamanın muğlak olması ve kullanılan mekanların gerçekle hayal arasında gidip gelmesi üslubun canlı yapısını korumakta ve beslemektedir. Okuyucunun veya dinleyicinin zihnini diri tutan bütün bu özellikler, edebiyatımızda menakıbname denilen türün unsurlarıdır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.