Gündüz Düşleri’nde umutlu rüyalarla gerçeküstü kâbusların arasında dolaşan oyunbaz öyküler var; delilikle değişkenliğin kol kola yürüdüğü aykırı kesitler. Elinde feneriyle dolaşan yolcunun, gerçekliğin perdesinin ne zaman açılıp kapandığını arama düşleri.
“Biliyorum, benden oldukça memnundun. Issız adalara, ufkun her yanına benimle varırdın. Ah şu düşler; sıcacık, yumuşacık, korunaklı ve huzurlu gündüz düşleri. Ama birden her yer titredi! Gür bir çarpışma sesi. Haydaa! Hoyratın teki bizimkine bodoslama dalıvermiş. Nereden çıkıp
geldi ki bu it, şaşırdım kaldım...”
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.