Depremlerle yeryüzünün şeklinin değişmesi, kıtaların kayması gibi yüzyıllardır süregelen göçlerle de insanların yaşadıkları yerler ve dolayısıyla yaşam biçimleri değişekte. Sadece göç edenlerin değil, göçü kabul eden topraklardaki insanların da hayatları derinden etkilenmekte. Diller, dinler, renkler hepsi birbirine karışmakta, sınırlar yaşamak için çırpınan insanları durdurmakta zorlanmakta.
Peki coğrafya hakikaten kader midir?
İnsanlar hayatta kalmak için doğdukları toprakları terk edip başka topraklara göç etmek zorunda kaldıklarında kaderlerini de kendileriyle mi taşırlar yoksa göçle birlikte kendi kaderlerini kendileri mi yazmaya başlarlar ?
Sınırlarla çevirip korudukları topraklarında kendileriyle birlikte yaşamalarına izin verdikleri ancak o sınırlar dışında düşman saydıkları ülkelerin insanları sayesinde kalkınan ülkelerin gerçek düşmanı kimdir aslında?
tarih boyunca göç kavramını Almanlar, Çinliler, Hintliler, Yahudiler, İtalyanlar, Japonlar gibi altı etnik grup ve diğer birçok ülke üzerinden inceleyen bu kitapta bu soruların cevaplarını bulmanın yanı sıra tarihin yanı sıra tarihin önemli unsurlarından kültürün insan hareketleriyle nasıl şekillendiğine tanık olacak ve ülke ekonomilerinin güçlenmesinde kültür ve insan sermayesinin ne denli önemli olduğunu göreceksiniz.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.