Stephen Crane, New York’ta ikamet ettiği 1892-1894 yılları arasında en çarpıcı hikâyelerini yazmış, şehrin görünmeyen yüzünü anlatmıştır. 1896 yılında yayımlanan George’un Annesi de o dönemde suç ve yozlaşma ile anılan Bowery bölgesinde geçer. Oğlu için endişelenen bir anne ile umursamaz bir tavır sergilese de aslında annesine kıymet veren George Kelcey’nin gündelik hayatlarının hikâyesini anlatır. Bir tarafta annesinin George’un alkole meyliyle mücadelesi, diğer tarafta da George’un içindeki gece hayatı ve kilise ikilemi metnin temelini oluşturur. Yaşlı kadın ile oğlu, Sokak Kızı Maggie’deki Johnson’larla aynı binada ikamet eder ve hatta tanıdık karakterlerle de yollarımız kesişir. Ancak George ile annesinin komşularına nazaran daha sevgi dolu bir ilişkileri vardır. Anne sürekli oğlunu merak edip korumakta, oğluysa nispeten bağımsız ve özgür bir hayatın düşünü kurmaktadır. Stephen Crane, sıradan kimseleri ve kenar mahallelerdeki hayatı konu edindiği eserleriyle gerçekçilik akımının önemli temsilcilerinden biri olmuştur. Kötü ve elverişsiz toplumsal koşullar karşısında bireyin çaresizliğini anlatırken sembolik ve ziyadesiyle ironik bir üslup kullanır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.