Örümcek, işini dokumacıya benzer şekilde gördüğü gibi, arı da peteğini yapmada pek çok mimarı utandırır. Ne var ki, en kötü mimarı en iyi arıdan ayıran şey, mimarın, yapısını gerçekte kurmadan önce, onu imgesinde kurabilmesidir.
Karl MARX, Kapital I
Arılardır örneğimiz ileriBizi bekler Anayurdun her yeriYolumuz, ilimiz şen olacak bu yurdu şen ederizBu yolda, dört kolda mühendisiz biz hep ileriİTÜ Mühendisler Marşı, 1938
Mühendis ilerleme, aydınlanma, sanayileşme, kalkınma gibi terimlerin içinde olduğu bir anlatının dışına çıktığında bile bu anlatının ağırlığından tümüyle sıyrılamıyor. “Mühendisler şimdi neredeler?” sorusu kendiliğinden, “Sert rüzgârlar kıyıları basmış, gelecek için kaygılar artmışken, adları bu topraklarda hep umutla anılan mühendisler neredeler?”, “Aydınlanmanın, sanayileşmenin, ilerlemenin ve kalkınmanın Türkiye’sinin mahir elleri şimdilerde ne yapmaktalar?” “Yurtsever ve ilerici mühendisler fabrikalarda neler deneyimliyor?” sorularına dönüşüyor. Bu ilk sorulara başkaları da ekleniyor: “Toplumsal, siyasal ve kültürel olarak nasıl konumlanıyorlar?” “İdeolojileri nasıl şekilleniyor?” “Bugünkü koşullarda hâlâ vasıf ve yaratıcılığa sahipler mi?” “Memleketi baştan başa yeniden kurabilmeyi hedefliyorlar mı? Yoksa fırtınaya mı kapıldılar?”
Elinizdeki kitapta, ciddi sorunların olduğu bir toplumsal arka planda, sanayide çalışan mühendisin hayatı anlatılıyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.