“Kötü bir masal gibiydi yaşadıklarım… Masal olduğu için, hiçbir saçmalık sorgulanmaz ya. Uçak yerine geçen Anka Kuşu, uçan halılar, güzeller güzeli belalı peri kızları ve yüzlerce masal öğesi... Masalda ölüler de pekâlâ dirilebilir, çıkarırsın mezardan, sıcak suya koyarsın anında canlanır ya da bir prensesin öpücüğüyle dirilir ya da toplanırlar bir yerde ölüler şehri kurarlar... Ben de bir masalın içinde yaşadım; masalın kahramanı değil de, kötü bir öğesi olarak.” Bir çatışmada öldürüldükten sonra yeni bir kimlikle, yeniden dünyaya gelen, “kendisini kafadan doğuran” eski sol örgüt lideri Nuri Kartal’ın Türkiye’den Fransa’ya uzanan sürgün hayatı… Onulmaz bir kimlik yarılması: Devrimci Nuri mi yoksa etliye sütlüye karışmayan Mösyö Pascal mı? Bir kafaya iki gövde fazla, iki kafaya bir gövde az geliyor... Filizkıran, duvarların “Tek yol devrim!” yazılarıyla inlediği, emaye tencerelerin moda olduğu bir dönemin romanı. Fatigül Balcı, dünyaya geldiğine pişman edilmiş bir kuşağı anlatıyor…
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.