14. yüzyılın sonlarında İran’dan ortaya çıkan İslam kaynaklı bir inanç olan Hurufilik, Timurluların baskıları sonucu doğuda Hindistan’a, güneyde Suriye, Mısır ve Irak’a ve batıda Türkiye’ye yayılmıştır. Aliyyü’l Al’a ve Nesimi gibi Fazlullah Esterabadî’nin önde gelen halifeleri, Anadolu ve Balkanlarda Hurufi zümrelerin zuhur etmesini sağlayacak zemini oluşturmuşlardır. Böylece, Hurufiliği temsil eden Ferişteoğlu, Amiloğlu, Derviş Murtaza, Virâni Abdal, Muhiti ve Mitali gibi, bazıları klasik Türk edebiyatı bazılarıysa Türk halk edebiyatı geleneği içerisinde değerlendirilebilecek şair ve yazarlar ortaya çıkmıştır. Muhitî’nin müridi Arşi söz konusu şairlerden biridir. Bu çalışmada 16. Yüzyıl klasik Türk edebiyatı şairlerinden Arşî’nin Divan’ında Hurûfîlik etkisi incelenecektir. Böylece, Hurufilik öğretisinin Arşi divanına ne kadar yansıdığı ortaya konulacak. 16. Yüzyıldan 16. Yüzyıla ve İran’dan Osmanlı Devleti’ne Hurufilik öğretisinin nasıl bir değişim geçirdiğine incelediğiniz eser örneğinde değinilecek ve Arşi’nin klasik türk edebiyatı geleneğinin anlam dünyasından oldukça farklı bir içeriğe sahip Hurufi şiirleri yorumlanacaktır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.