"Nasıl doğdu?"
“Normal doğurdun değil mi?”
“Niye ağlıyor?”
“Bu çocuk aç.”
"Kucağa alıştırmışsın."
"Ben hamileyken 2 kilo almıştım, emzirirken 32 kilo verdim."
“Sen daha dur, bunlar iyi günlerin.”
“Saçını kestir, erkek çocuk uzun saçlı olmaz.”
Ve hemen her yeni annenin duyduğu o meşhur soru: "Emiyor mu?"
Anneliğimin ilk zamanlarında kendimle ve kitaplardan okuyup da “Böyle bir anne olacağım” diye yemin ettiğim, ancak çok kısa sürede tarumar olan mükemmel annelik hayallerimle savaştığım yetmiyormuş gibi bir de yeni anne dedektörleriyle savaştım; bu topraklarda doğuran tüm analar gibi.
Sonra bunlardan rahatsız olmamaya, hatta kendi üzerimizde kurduğumuz ve farklı biçimlerde karşımıza çıkan tüm bu baskılarla eğlenmeye; başta kendime, tüm büyük konuştuklarıma, hepsine #hihieved demeye başladım.
Annelik deneyimimde hiçbir şey, herkesin her şeyi bildiği ve anlattığı gibi olmadı.
Mükemmel annelik beni teğet geçti.
İyi ki de geçti.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.