Bu satırları okurken aklınız bir yandan da telefonunuza gelen bildirimlerde mi?
Ekranlardan uzaklaştıkça sürekli bir şeyleri kaçırdığınız hissine mi kapılıyorsunuz?
Güzel bir manzaranın karşısında otursanız da,
çok sevdiğiniz biriyle buluşsanız da telefonunuz hep elinizde mi?
Peki ya gerçek hayatınız?
Saatlerinizi ekran başında tüketirken, ilişkileriniz sanallaşırken ve algoritmalar sizi adım adım kontrol ederken... Dijital bir köle olduğunuzun farkında mısınız?
Sosyal medyada özenle filtrelenmiş hayatlar… Beğeniler, yorumlar ve takipçi sayıları…
Susmayan bildirimler…
Mutlaka kaçırılmaması gereken indirim günleri… Aklınızda kalan “Son bir ürün!” uyarıları…
Peki ya artık neye ihtiyacınız olup olmadığının kararını bir başkası veriyorsa?
Bağlantılıyız ama bağlarımız yok. Bilgiliyiz ama bilgeler değiliz. Aktifiz ama asla “anda” değiliz. Sanal dünyanın baştan çıkarıcı cazibesi bizi gerçek hayattan koparıyor.
Ekranı Kapat, Hayatını Aç!; dijital dünyanın gerçeklerine ışık tutarak içine düştüğümüz yanılsamadan nasıl kurtulabileceğimizi, teknolojinin gücünü insanlığın ve dünyanın yararına nasıl kullanabileceğimizi ve özümüzü nasıl geri kazanabileceğimizi anlatıyor. Gerçek mutluluğu ve anlamı nerede aramamız gerektiğini, insan olmanın değerini ve gerçek ilişkilerin önemini yeniden keşfetmemize yardımcı olmayı amaçlıyor.
Sosyal medyada kaybolduğunu hissedenlere
Yalnızlığını “like”larla, mutsuzluğunu filtrelerle bastırmaya çalışanlara
Gece yarısı ekran ışığı altında uyuyakalanlara
Ve tüm bunların farkında olup köklü bir yaşam değişikliğine gitmek isteyenlere
Yapay zekâ, pazarlama ve büyüme alanlarında çalışmalarını sürdüren Yüce Zerey’in kaleminden Ekranı Kapat, Hayatını Aç!; dijital esaretten kurtulup özümüze, değerlerimize ve gerçekliğe dönüş için bir yol haritası...
Gelecek sen değilsin ey ruhsuz algoritma!
Gelecek, biziz: Düşünen, hisseden, direnen ve seven insanlar!
(Tanıtım Bülteninden)