Ehl-i Sünnet Akaidi
Akaid, ele aldığı meseleler itibariyle en hassas ilimdir. Buna bağlı olarak İslam’ın ilk asırlarından bu yana başta âlimler olmak üzere müslümanların üzerinde titizlikle çalıştığı bir husus olmuştur. Var oluşun gayesi Hak Teâlâ’ya iman ve bunun gereği olarak da itaat etmektir. Bu hakikatin vücuda gelmesi dini en doğru usul üzere anlamakla mümkün olabilir. Kur’an ve sünnet bu usulü öğretirken kul olarak yerine getirmemiz gereken ilk vazifenin akaid ilmini en güzel halde öğrenmek olduğunu bildirir.
Naklî ve aklî deliller bizlere en doğru usulün ehlisünnet ve’l-cemaat usulü olduğunu gösterir. Bu usulden ayrılan her grup haktan uzak olur. Basiret sahibi her müslüman, bu konuyu dikkate alarak üzerine düşmelidir. Özellikle itikadi çöküntülerin sıklıkla gerçekleştiği şu zamanda bu durum daha da hassasiyet kazanmıştır. Bu noktada her müslümanın rahatlıkla ulaştığı ve istifade ettiği doğru kaynakların bulunması şarttır. İslam büyükleri bu ihtiyacı gereği gibi yerine getirmek adına itikad ilmini ele alan çok sayıda kıymetli eserler yazmışlardır. Bu eserlerin arasından en fazla önem arz edenlerden biri olan el-Muhtasarü'l-Müfîd fî Şerhi Cevhereti't-Tevhid, gerekli hassasiyetler gösterilerek Ehlisünnet Akâidi adıyla tercüme edilmiştir.
Nuh el-Kudâ'ın kaleme aldığı ve Harun Tanır tarafından büyük bir titizlikle tercüme edilerek Ehlisünnet Akâidi adıyla Türkçemize kazandırılan kıymetli eser, Semerkand Yayınları tarafından istifadeye sunuldu.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.