İnsan, hayat karşısında sessiz kalamaz. Yeryüzündeki bütün insanların kullandığı ortak dil olan müzik, şu üç temel öğe sayesinde hayat bulur: Besteci, seslendirici, dinleyici. Bunlardan biri olmazsa müzik yoktur. Dahası, bu üç öğeden birinin niteliği, ötekilerini etkiler. Düzeyi düşük bir bestenin seslendirici ve dinleyici bulma şansı azdır. Seslendirici yetersizce besteci ve dinleyici ona ilgi göstermez. Dinleyicinin düzeyi düşükse besteci ve seslendirici de aşağı katlarda dolaşıp durur. Müziği toplumsal plânda var eden sacayağının dinleyici öğesini biz yeterince önemsemedik. Onun için kör topal gidiyor işler. Öte yandan Türkiye’de klasik müzik dinleyicisi, nüfus artışına oranla daha büyük hızla artıyor. Anadolu’nun küçüklü büyüklü kentlerinde verilen konserlere bakarak söylüyorum bunu. Kitlesel bir ilgi var; kitlelerin ilgisi bizi artık zorluyor. Elinizdeki kitap işte bu amaçla ve bence çok hassas bir dönemde yayınlanmış bulunuyor. İşgörüsü müthiş. Her kitabın bir misyonu vardır; ama Dinleyicinin Kitabı dolaysız yükümlülükler de taşıyor. Yükümlülük olmasa değerli müzik yazarı Üner Birkan, elli yıllık birikiminin kazandırdığı ivme ve eksiksiz diyebileceğim bir kapsamla bu kitabı tam zamanında yetiştirebilir miydi? -Ahmet Say-
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.