Aydın Erol Türkiye devrimci hareketi acısından çok istisnai bir şahsiyettir. Onun bu özgün kişiliği bale ve sanat dünyası açısından da yine bir istisnadır. 1970’li ve 1980 sonrası cunta yıllarının zorlu koşullarında devrimci mücadelenin en yaratıcılık gerektiren alanlarında, en kararlı biçimde rol oynamış bir devrimcidir. Aydın Erol kişilik özellikleri itibarı ile de çok sevilen birisidir. Bu özgün kişiliği tanımak ve onu unutturmamak sadece onu bilenler açısından değil yeni kuşaklar açısından da geleceğe anlam katacaktır.
Bu kitap bir iz sürme hikayesidir. '93 Harbinin yetimlerinden parasız yatılı hayatlara uzanır. Bir parça 68'dir, Deniz kokar, biraz 12 Mart işkencehanelerinde direnişe dairdir. Cebeci'de, Konservatuvarda yankılanan ses Siyasal'ın bahçesini dolanıp Ankara sokaklarını doldurunca hikaye biraz Butto'ya dairdir, biraz faşizme karşı durmaya. Bir güzel yürüyüşe...
"Merhaba Yavuz", Devrimci bir baletin, Aydın Erol'un; ikbal-istikbal treniyle gitmek varken amasız ve fakatsız atlayıp, taşınan fazlalardan soyunup azalarak, azalırken çoğalarak devrimci olmasının hikayesidir. Hikaye, Aydın Erol vesilesiyle bir güzel insan olmaya; parende atar gibi, dans eder gibi devrimci bir yaşamı hayal etmeye dairdir.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.