İki insanı bir araya getiren öyle bir an geliyordu. Mucize deniyordu önce bu karşılaşmaya. Mucize! O kadar fırsat varken, daha önce denk gelebilecekken gelmedik ve işte bugün beraberiz. Gülücükler, tatlı bakışmalar, güzel dokunuşlar, güzel öpüşler… Bu güzel tesadüfün tam olarak o âna denk gelmesinin bir nedeni olduğuna inandırıyorlardı kendilerini.
Engin’le de tam olarak böyle başlamıştı her şey. Tam da o gün karşılaşmaları mucizeden başka bir şey değildi. Ama nasıl bir mucize, ne güzel bir tesadüf.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.