İnsanoğlu olarak bizler, aşılamaz denilen coğrafyaların ulaşılamayan topraklarına ayak basmakla kalmadık, bu coğrafyalarda oyunlar kurduk, savaşlar verdik, üstünlükler kurduk. Üstünlükler mücadelesinde geliştirdiğimiz politikaları sadece bölge ile sınırlı tutmadık ve daha geniş hâkimiyetler istedik. Daha geniş alanlar için daha üstün hâkimiyetlere ihtiyaç vardı ve bunu dünya yüzeyinin %80’ine hitap eden denizler ile kendimize hedef edindik. Barbaros Hayrettin Paşa’nın (1478-1546) “Denizlere hâkim olan cihana hâkim olur” ve Sir Walter Raleigh’ın (1554-1618) “Her kim denize hâkim olursa ticarete de hâkim olur, her kim ticarete hâkim olursa dünyanın zenginliklerine ve nihayetinde dünyaya hâkim olur” sözleri denizlerin önemini ortaya koymaktadır. Daha yakın tarihte Alfred T. Mahan’ın (1840-1914) “Deniz ticareti ve deniz üstünlüğü yoluyla denizin kontrol edilmesi, dünyada önemli bir etkiye sahip olmak demektir” sözü ile birlikte yaptığı çalışmalar dünya jeopolitiğine yön verir niteliktedir. Bu eser, “Deniz Hâkimiyet Teorisi” kapsamında ülkelerin denizlerdeki politikalarına ışık tutmakta ve Avrupa’dan Asya’ya denizlerdeki hâkimiyet mücadelesine geniş perspektifte yer vermektedir.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.