2019 Michael L. Printz Onur Ödülü Sahibi
“Seni güzelleştirdim,” dedi Emory tekrar ve tekrar. “Öyle deyip duruyorsun,” diye yanıtladı Ama. “Fakat senden güzellik istemedim. Güzelliği kendi kendime yaratırım ben. O zamanlar sana ihtiyacım yoktu.”
Kralın yerini alacak prens yetişkinliğe adım attığında gri topraklara gitmeli, vahşi ejderhayı öldürmeli ve gelini olacak genç kızı kurtarmalıydı: Ezelden beri süregelen bir gelenekti bu.
Oysaki Ama, Prens Emory’nin kollarında uyandığında bunların hiçbirinden haberdar değildi. Ejderha onu esir almadan önce neler olduğunu ya da ejderhanın ininde hangi zorluklarla yüzleştiğini hatırlamıyordu. Bildiği tek şey bu yakışıklı prensin onu nasıl kurtardığıyla ilgili anlattığı hikâye ve kaderinde prensin yanında tahta oturmasının yazılı olduğuydu. O artık Harding Krallığı’nın yeni prensesiydi.
Ancak daha ilk gece, ışıklar söndüğünde hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını fark edecekti. Herkesin bildiği efsanelerdeki o ejderhaların ve genç kızların hikâyelerinin de anlatılmayan tarafları vardı. En büyük tehdit ise arkasında kalan değil, burada, gözlerinin önünde durandı.
“Damsel, yüreğinizi paramparça edecek.” —Booklist
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.