...1930'lu yılların Türkiye'si bütün güçlüklere karşın gelişmekte, her şeyden önce, yeni rejime, Atatürk'e bağlılığın, geleceğe umutla bakmanın doruk noktasına erişmiş bulunmaktadır. ... Banliyö treniyle gidilen Çiftlik'te halk ağaçların altına dağılırken Marmara Köşkü'nün çevresinde dolaşanlar, şanslı iseler bir pazar günü, köşkün balkonunda, arkadaşlarıyla kahve içen Atatürk'ü görebilirler.
...O yıllarda ufalmış kalemlerimizi kısa kamışlara takarak bitene kadar kullanıyor, yazılarımızı sarı ve kalitesiz kağıttan yapılma defterlere yazıyorduk. ...Liseye başladığım ilk günü edebiyat dersinde, öğretmenimiz Nurullah ataç, sınıfa bir soru sordu: "İçinizde bu yaz bir roman okuyan var mı?" Çekine çekine el kaldırıp Madam Bovary'i okuduğumu söyledim. Beni hemen kürsüsüne oturtup romanı anlatmamı istedi. ...Almanya'nın Bonn şehrinde, mahallemizin çöpçüsüne, cumartesi günleri öğleyin, hafta sonu alışverişine gittiğim dükkanda rastlardım. Yiyecek içeceklerini alan çöpçü o gün dükkana temiz pak giyinmiş gelir, çıkarken de pazar günleri içeceği uzun purolardan satın alırdı.
...Bu satırlar, 71 yaşına gelmiş, yurt dışında üç kıtanın çeşitli ülkelerinde bulunmuş bir emekli öğretim üyesinin izlenim, gözlem ve karşılaştırmalarını yansıtmakta, böylece ülkede yaşanan gelişmelerin yanı sıra, başka ülkelerin koşullarını tanıyarak yurdumuzdaki koşulların değerlendirilmesine de yönelmektedir.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.