“Onu gördüğüm anda ne hissedeceğimi merak ediyordum. Öfkem,nefretim, utancım, her ne olacaksa hissettiğim, bunu ölçecektim. Şu andaaşamayacakmışım gibi gelse de aşıp aşamayacağımı ölçecektim. İntikamisteğimi ya da. Şu anda içimde günbegün büyüyen. Bu adama, hayatımdahiç olmaması gereken bu adama karşı bu kadar kuvvetli bir şeyler hissetmekbeni felç edebilirdi, hayatım değişebilirdi. (...) Onu acilen affetmeliydim.Acilen bir hikâye, bir roman yazmalıydım. Çünkü ben düşmanlarımı hepedebiyatta affettim.”Ahmet Tulgar, Çocuklar ve Canavarları’nda cinayet şubede görevli birkomiserle, bir “mafya müsveddesini” öldüren ünlü yazar Sarp Kaya’nınsorgu masasında kesişen ve gün geçtikçe iç içe geçen hikâyelerini anlatıyor.Hikâyeler iç içe geçtikçe roller de değişiyor. Sorgulayan sorgulanan oluyor,hayata bakışı, adımları, cümleleri dizişi farklılaşıyor.Merhametle hiddet, affetmekle kin gütmek, sevgiyle nefret arasındakiçizgiyi şeffaflaştıran; yazmak ve yazmanın dönüştürücü gücü üzerinedüşündüren, sarsıcı bir roman…
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.