Mutluluk nedir ki sultanım; ben sizin yanınızda elbette mutluyum.
Ama sadece sınırlı zamanlarda ve sizin izin verdiğiniz ölçüde. Sizin yanınızda onurluyum, âşk doluyum.
Lakin bu odadan dışarı çıkınca bütün gözler üzerimde.
Ben ki; Ortadoks Papazın babasının biricik kızı Anastasya, aşağılayıcı bakışlar altında!..
"Sus Kösem! Kapat o şakayık dudaklarını yakışmıyor!
Kötü sözler çıkmasın şerbet kokan leblerinden.
Her nefesin bir bedeli, her bedelin bir zamanı var.
Senin bedelin âşkımız değil.
Rabbime dua ediyorum, bu âşkımızda bizi büyük bedeller ile sınamasın Sultanım!"
Mahpeyker Kösem Sultan, tarihin derinliklerinden zorlayarak çıkardığımız bir kitabın çoğu zaman sayfalarına şerhler koyarak ve yeniden yorumlayarak okumaya çalıştığımız ve buna rağmen de bilindik ezberleri tekrarlamaya alıştığımız bir rol kadın oldu neredeyse. Şeyda Koç, tüm ezberlerin arasında düşüncelerine ve hislerine yol açarak kurgunun imkanları ile ve edebî üslûbunun yetkinliğiyle okuru hem tarihin yaşanmış dönemini yeniden üreterek algılamaya hem de hayatın satır aralarını okumaya davet ediyor.
Mahpeyker Kösem Sultan'ın tarihe iz düşmüş diğer kadınlar kadar tarihi ezberleri bozan bir rol model olduğu olgusunu içten içe hissedeceksiniz bu romanda. Onu "Cennet Bülbülü" olarak elinizden düşürmeden soluksuz okuyacaksınız.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.