Seni yalnız bıraktım diyeMezarından bile koşarak geliyorum eve.
Islık çalan odalarda Konuşuyorum konuşuyorum konuşuyorum.
Uzaktan gelmişim, ağzımda sabahın çiy taneleriÇocuklaşma diyerek çekiyorsun ağzını.
Sonra kaldırıyorum başımı, pencere değilSıralı kirpikler gibi çocuk ölüleri.
İnsan acısından utanır mıDöktüğüm yaşlarla zehirleniyorum.
Bizden geçti de, demiştin, hepsi ölümün rahmindeBu çocuklar nasıl yaşayacaklar bu ülkede.
Antakya’dayız, Vakıflı Köyü’nde kalbimizi seviyoruzBu iyilik içinde kimin aklına gelir ölüm.
Deniz kıyısına gidelim haydiMavi, göğsünde uyutur biraz korkumuzu.
İki kişilik bir yalnızlığım fotoğraflarının önündeBirisi alıp götürdüğün, öteki bırakıp gittiğin.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.