“Ben/biz”in “diğer/öteki” kişi ve gruplarla olan ilişkisi üzerinden kurgusu, “gerçeğin” farklı okumalarını yapmamıza yol açarak adil bir toplumda yaşayabilmeye dair çabaları, hatta tartışmaları bile engelleyebilmektedir. Araştırma ekibimizin, çocuk alanındaki çalışmaları sırasında; “öteki” olarak görünen grupların çocukları için, “Onlar zaten çocuk değil” ifadesinin farklı biçimleriyle, ne yazık ki, defalarca karşılaşmış olması bu araştırmanın tohumlarını atmıştır.
Ötekileştirme, öyle güçlü bir mekanizmadır ki, “öteki”nin çocuğunun çocuk olduğu gerçeğinin reddine bile yol açabilir. “Diğeri ile Karşılaşmada Ötekileştirme/meyi Anlamak: Türkiye’de Gençlerle Empati ve Eşitliği Tartışmak” başlıklı TÜBİTAK araştırmasının kitaplaşmış hali olan bu metin, farklı disiplinlerden ilgili literatürler ışığında, nitel ve nicel araştırmadan elde edilen veriler eşliğinde ötekileştirme/meyi anlamayı ve ötekileştirmeyle sonuçlanan eylemin belirleyenlerini saptamayı hedeflemiştir.
“Ben/biz”i inşa ederken “diğeri”nden kendini ayırmanın vardığı uç nokta “ötekileştirme” olarak tanımlanabilir. Diğerini kendinle aynı düzeyde; aynı haklara sahip ve aynı ahlaki düzlemde görmeyen, önyargıyı da içeren ötekileştirme süreci; kişinin bir diğer kişiyi bir grubun parçası olarak değerlendirerek, ona belli birtakım negatif algı ve tutumlarla yaklaşmasıdır. Dünyada ve Türkiye’de sayısız olaya tanıklık eden 2,5 yıllık araştırma sürecinin ardından ortaya çıkan bu çalışmadaki amaç, ötekileştirmenin nasıl gerçekleştiği, hangi belirleyiciler etrafında geliştiği ve hangi biçimlerde kurgulandığını ortaya koymak; ötekileştirme mekanizmasının nasıl işlediğini anlamaya çalışmak ve ortaklıkları, farklılıkları, süreci etkileyen temel faktörleri belirlemektir.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.