Dogma olarak bildiğimiz dinsel tasarımlar aslında yaşantıların verileri midir yoksa yanılsama mıdır? Çocukların cinsellik dışı varlıklar olduğuna ilişkin, ancak psikanalizin çürütebildiği inanç yanılsama diye nitelendirilebilir mi? İlk çocukluk döneminde dinsel dogmaların etkisini üzerlerinde hissetmemiş kuşaklarda usun içgüdüsel yaşamı güçlük çekmeden egemenlik altına alabileceğini düşünmek bir yanılsama mıdır?
Bir Yanılsamanın Geleceği’nde Freud, tüm bu sorulara yanıt bulmasının yanı sıra din hakkındaki fikirlerini de eleştirel bir bakış açısıyla ifade ediyor. Bu araştırma kapsamında dinsel dogmaların gerçeklik değerini sorgulamaya yer veriyor, psikolojik yapıları bakımından bunların yanılsama sayılıp sayılmayacağını açıklıyor. Bu bağlamda yanılsamaları insanlığın en güçlü, en eski ve en acil isteklerine sağlanan doyumlar olarak nitelendiriyor.
Freud Bir Yanılsamanın Geleceği ile daha önce birçok kez ele aldığı uygarlık sorunlarını detaylı bir şekilde incelediği bir çalışma dizisi oluşturdu. Buradaki düşüncelerini bir kez daha aktardığı Kültürdeki Huzursuzluk (1930), ardından Einstein ile savaş üzerine mektuplaşmalarını içeren Neden Savaş (1933) ve 1934’ten beri üzerinde çalıştığı Musa ve Tektanrıcılık bu dizide yer alan en önemli çalışmalarıdır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.