Roman, çok az bilinen gerçek bir destanın anlatımıyla başlıyor. İki Fransız zırhlısının, tarihin mütevazı kahramanı ‘Mustafa Ertuğrul’ tarafından batırılışına, romanın kahramanları da iştirak ediyor.Heyecan, Kurtuluş Savaşı öncesi İstanbul anlatımlarıyla sürüyor. Tamamen gerçek anekdotların kurgulanması ile tarihe akıcı bir üslupla tanıklık ediyoruz. Bandırma Vapurunun yola çıkışının perde arkası da dâhil, anı kitaplarından derlenen diyaloglar, duygu verici bir üslupla, romanın içerisinde kendine yer buluyor.İki imparatorluğun, Osmanlı’nın ve Rusya’nın çöküşünün ardından, talihsiz ‘Beyaz Ruslar’ İstanbul’a akın ediyorlar.
Beyoğlu’nun tarihi mekânları okuyucunun gözünde tekrar canlandırılıyor. Dramın yanında aşklar da yaşanıyor.
Tarihi belgelerden yazarın bulup çıkardığı, İstanbul’a müspet izlerini bırakmış Grande Düşes Gagarina, torunu güzeller güzeli Anastasya’nın kahramanımıza gönlünü kaptırmasına engel olamıyor.
Aşk ve vatanlarının getirdiği sorumluluklar çatışmakta, genç âşıkları, bambaşka yönlere gitmeye zorlamaktadır.
Yazar ikinci kitabında; tarih, aşk ve serüveni harmanlayıp, okuyucuya güzel tatlar bırakıyor.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.