Radikal derecede ırkçı, anti-semitik, anti-komünist, anti-liberal ve anti-demokratik bir ideoloji olarak dünya tarihine damgasını vuran Nasyonal-sosyalizm, insanlık tarihinin en korkunç siyasi hareketlerinden biri kabul edilir. Hitler liderliğindeki bu rejim, dünyayı eşi görülmemiş şiddet sarmalına, zulme ve utanca sürüklemiştir. Hitler’in, Almanya’yı bir süper güç haline getirebilmek ve Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu’nu tekrar kurabilmek için halkını mobilize edecek bir düşmana ihtiyacı vardı. Bu düşman, Hitler’in siyasi kariyerinin en başından itibaren Yahudilik ile onun bir oyunu olarak yorumladığı Bolşevizmden başkası değildi. Aşırı milliyetçi geleneğin ileri sürdüğü ırkçı doktrinleri kendi ideolojisinde sentezleyen Hitler, bunlardan farklı olarak Yahudilik ile Bolşevizm’i birbiriyle aynileştirmişti. Ona göre Marksizm ve Yahudilik, bir madalyonun iki yüzüydü. Hitler’in radikal faşist ideolojisinde baş düşman olarak kabul edilen Yahudi-Bolşevizmi, diğer düşmanları da kapsamaktaydı. Bu bakımdan onun savunduğu biyolojik ırkçılık, geleneksel anti-semitizmini aşarak savaş-barış, asker-sivil, iç politika-dış politika arasındaki sınırları ortadan kaldırmış; hedef gösterilen düşmanın Yahudiler ve Bolşevizm’den oluştuğunu ileri sürmüştür.
Hitler’in savunduğu ırksal safiyetin, yaşam alanı ve savaşarak yayılma düşüncelerinin hedefindeki düşman ise alt-insanlardan oluşan, Yahudi-Bolşevik liderlik tarafından yönetilen, Doğu’daki Ülke diye tarif ettiği ve Yahudi virüsünün (!) en çok sirayet ettiği Bolşevik Rusya’ydı.1789 Devrimi’ni, 1917 Devrimi’nin bir öncüsü; Hristiyanlığı bir ön-Bolşevizm ve moderniteyi ise bir kültür-Bolşevizmi olarak değerlendiren Hitler’in birincil düşmanı ve de kurbanları, Yahudiler ve Bolşevizm’di. Himmler’in Rusya harekâtın otuz milyon Rus’u öldürmek için tasarlandığı yönündeki açıklamasının ve SS askerlerinin Sovyetler Birliği topraklarındaki acımasız tutumlarının asıl nedeni buydu. Yahudilerin Bolşevikler ile aynı kefeye konulması için yapılan ve 1945 yılına kadar artarak devam eden bu propaganda, Nasyonal sosyalistlerin iktidara gelmelerinde, rejim tarafından uygulanan terörün haklı gösterilmesinde, Yahudi katliamlarının meşrulaştırılmasında ve her türlü barış imkânının ortadan kaldırılarak İkinci Dünya Savaşı’nın kaçınılmaz bir olguymuş gibi kanıksanmasında önemli bir rol oynamıştır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.