Ulaşılamayan ne varsa, saçılı her şeyle beraber, dönenir varlığın kabuğunda. Tamam, demek neçe mümkündür, öylece dururken sızısı bir yaranın? Sesi, gecesi, boynu; elleri, sabahı, saçları, ayakları; atı, rüyası, yatağı, vazgeçişi ve ölümü... Mümkün mü bir tamama ermek ey kimse!
n
Mümkün mü varmak o dağa, Sawa!
n
n
Gülperi, Gülîzar, İsmail. Adı konsa da bir göle benzeyen en çok, bir rüzgâra, sahanı olmayan eve... Giyindiği her şeyden soyunuk, umarsız bir ağaca... Tamamlanamayan bir ömrün kekre yolcuları onlar. Tamamlanamayan herkes gibi.
n
n
Yaşı uzun sürenlerin yorgun nabzını taşıyor seherimize Cevahir Bedel. Müneccimle muvakkıtın değil, mübtela-yı gam ehlinin bildiği şeb-i yeldayı sırlıyor kalp aynamıza. Bir dengbej gırtlağı, bir derviş vakarıyla.
n
n
"bir dağ ki hiç olmadı"; ritim ve tartım bağlamında kusursuz, duru ve yalın şiirlerle okurunu selamlarken çağdaş Türkçe şiire, özgün-içli bir bütünlüklü şiir toplamı armağan ediyor.
n
n
(Tanıtım Bülteninden)
n