Dünya üstünde bugüne kadar yaşanmış pek az göç, tarihin seyrini geri dönülmez olarak değiştirmiştir. Bunların başında da Oğuz boylarının göçü geliyor. Daha önce kaleme aldığı Demirdağın Kurtları ve Kutlu Kağanlık -Göktürklerin Doğuşu- romanlarıyla tarihî roman severlerin büyük beğenisini kazanan Hasan Erimez, bu kez de Göktürk Kağanlığı’nın yıkılmasından sonra kaderlerini yeni bir istikamette arayan Türklerin yüzyıllar süren o destansı göçüyle okuyucuların karşısına çıkıyor. İç Oğuz’un Dış Oğuz’a karıştığı, kardeşin kardeşi tanımadığı, sadece düşmanlarla değil, çetin tabiat şartlarıyla da mücadele edilmesi gereken bu göçte, Türklerin başından ne gibi serüvenler geçecek? Kayılar, bu amansız yolculukta hangi tarihî görevi yerine getirecek? Türklerin esenliğini sağlayan “Kutsal Taş” bulunabilecek mi? “Dirlik Ağacı” nerede kök salacak? Binlerce Oğuz’a mezar olan Guzyutan Dağı nasıl aşılacak? Türkler Müslümanlığı nerede ve nasıl kabul edecekler? Tuğrul ve Çağrı Beyler, Oğuz boylarını bir araya getirebilecekler mi? Hasan Erimez; Tanrı Dağları’ndan Anadolu’ya uzanan Oğuz göçünü anlattığı Bin Yılın Göçü -Alpler Çağı-’nda Türk kültürünün maddî ve manevî birikimlerinin nasıl kazanıldığını yüzlerce kaynaktan süzerek okuyucularını unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.