Gökkuşağında, morun nerede bitip turuncunun nerede başladığını kim söyleyebilir?
Tanrı huzurunda masum olduğuna inandığımız bir insanı nasıl böyle alelacele, alçak bir ölüme mahkûm edebiliriz? Bunları söylüyor vicdanınız, değil mi? Üzülerek bana katıldığınız belli hâlinizden. Ben de bunları hissediyorum. Doğal bir şey bu. Peki ama giydiğimiz bu üniforma, sadakatimizin doğaya karşı olduğunu mu söylüyor? Hayır elbette, bizim sadakatimiz Kral’adır.
Billy Budd, Amerikalı yazar Herman Melville’in, ölümünden otuz yıl sonra elyazmaları arasında keşfedilen ve büyük bir coşkuyla karşılanan; Raymond Weaver’ın 1924 tarihli The Collected Works of Melville baskısında yayımlanan son eseridir. Pek çok araştırmaya ve akademik incelemeye konu olan Billy Budd, günümüzde hâlâ klasik edebiyatın en çok tartışılan eserleri arasındadır.
Melville, bu son eserinde, I. Dünya Savaşı sonrasının toplumsal ve siyasal iklimine; insanın doğasını, kusurlarını ve doğuştan sahip olduğu kötülük duygusunu sorgulayarak yarattığı karakterler üzerinden yoğun eleştirilerde bulunuyor. Hikâyenin kahramanı denizci Billy Budd’ın haksız bir şekilde ölüm cezasına çarptırılmasının trajik hikâyesi ekseninde Melville; adalet, iyilik ve kötülük gibi toplumsal açıdan can alıcı konuları tartışmaya açıyor.
Billy Budd, 1952 yılnda Benjamin Britten tarafından operaya, 1962 yılında ise yönetmen Peter Ustinov tarafından beyaz perdeye uyarlanmış ve büyük ses getirmiştir.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.