Meraklı gözlerle, önünde dizilmiş sıra sıra kapıların açılmasını beklerken, aslında bu sırlarda yolculuk yapıyordu. Sanıyordu ki kapı açılmazsa, ilerleyemezse orada kalacak. Kalbinin mührü hangi kapının ardında asılıydı kim bilir... Hayat daha hangi rüzgârla, hangi daldan başkasına estirip savuracaktı da her konduğu yerde bir pencere açacaktı?Hiçliğin farkına varınca kendini bulurdu insan. Tam olamayacağını idrak edince tamamlanırdı. Acelecilikle değil, sabrın ağır adımlarıyla ve sükûnetle yürünürse istikamet üzere yol alırdı.Çok toydu daha. Hayatın acemisiydi. Daha çalacağı çok kapı, aşındıracağı çok eşik vardı. Şimdi bütün bunlardan habersiz yatıyor ve bekliyordu. Daha yolun en başındayken kendini sonunda sanıyordu.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.