Her kış bir öncekinden daha sert. Kar etkisini hiç azaltmadan yağmaya devam ediyor. Köy olları bir yana dursun, ilçeyi şehir merkezine bağlayan ana yol bile çığlardan kapanmış durumda. Dışarıda hava dondurucu soğuk, tipi ve fırtına gün akşama dönerken daha da sertleşiyor. Tek katlı toprak evin küçük tahta penceresinden dışarıyı seyreden Şehmuz’un zihninden geçenler, bu kara kıştan farklı değil. Ürperiyor! Bütün vücudunu titreterek geçen bir ürperti. Ya Hasibe’ye bir şey olursa!“Yaralı bir kadının hikayesiydi karalayıp durduğum, karaladıkça kanayansa benim yaramdı” diyor Zennure Ertuş Erik. Hüzünlü, trajik ama bir o kadar da yürekleri dağlayan bir oryantalizm hikayesi bu. Farklı kültürlerin saklı kalmış tutkuları, acıları ve aşkları var bu kitapta. Sayfalar aktıkça bu eksantrik evren bedeninizi kucaklayacak, asırlarca etkisini sürdüren bu köhne ama kimine göre töre etkisinde ve kısır döngüsünde bulacaksınız kendinizi. Zennure Ertuş Erik Asêde imkansız olanı yapmaya çabalıyor ve en büyük olayların, yedi düvelin içinde değil, nerede hangi millee olursa olsun, insanın kafasında olduğunu hatırlatıyor okurlarına.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.