“Tüm değerleri tersine çeviremez miyiz? Belki de iyi, kötünün kendisidir, olamaz mı? Belki de Tanrı yalnızca bir buluş, şeytanın bir hoşluğudur; olamaz mı? Belki de her şey sonuç olarak yanlıştır; olamaz mı?”
Ademoğlu’nun, Tanrı buyruğunu sorgulamasıyla başlayan şüpheci yaklaşım, insanlıkla yaşıttır. Zamanla bu septik duruş, varlıkla yokluk arasındaki ince çizgiyi kaldırarak gerçeklik aynasının tuzla buz olmasına sebep olur. İşte Anlamsızlığın Anlamı Postmodernizm, bu parçalı aynanın görüntüsünü netleştirebilmek için atılmış bir adım. Eser, anlamsızlığa anlam arayan postmodernizmin teorisini ve onun modern romana karşı dayattığı anarşist anlatıyı ele alıyor. Bununla beraber yıllar evvel, Oğuz Atay’ın anlaşılmamanın verdiği çaresizlikle haykırdığı “Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?” feryadının cevabı olmayı hedefliyor. Çalışma, postmodernizmi; teorisinden, genel niteliklerine, sosyal bilimlerdeki görüntüsünden, genelde edebiyat özelde romandaki duruşuna ve Türk edebiyatındaki postmodern anlatı algısına kadar irdeliyor.
Kısacası Anlamsızlığın Anlamı Postmodernizm, bir var kılma ve anlamlandırma çabasından ibaret. Biraz da Oğuz Atay’a bir cevap verme isteği aslında:
“Yıllar sonra biz de buradayız sevgili anlatıcı.”
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.