Duru, masmavi bir gökyüzü Kenarında bir bulut parçası… Bir ardıç ağacı tepesinde bir kaya… Uzakta bir Yörük çadırı Ağacın altında yaşlıca bir kadın, bulutların gölgesine bakıp Tek kişilik bir efsane anlatıyor, üç cümlede… Kadınsal imgeleri olan bir efsane Doğumu, yaşamı, aşkı, kudreti içine sığdırıyor Ansızın bir telli turna beliriyor Hasreti, dumanı, derdi aman vermeyen feleği hatırlatıyor sanki Uçurumun kenarında bir gidip bir geliyor Denizle dağın birleştiği ufuk çizgisinde ululardan bir zat beliriyor İşte gönül efsanesi orada başlıyor: “Su gibi duru olsun yüreğin” diyorken Mor-beyaz bir efsaneye dönüşüp bir şehrin adı oluyor Obanın, tepenin, köyün, ormanın adı… Sözün hikmeti, nazarın can alıcı büyüsüne bulanıyor Bir deyiş, bir nakış, bir isim bırakıyor… Roza-Rize, Kastamoni-Kastamonu, Mara-Mardin’e dönüşüyor…
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.