11-13. yüzyıllar Anadolu’nun Türkleşme ve İslamlaşma sürecinin birlikte yaşandığı dönemdir. Bu araştırmada şu hipotezlerin büyük ölçüde doğrulandığını gördük.
• 11-13. yüzyıllar arasındaki Anadolu’da görülen tasavvufî düşünce ve tarikat hareketlerindeki Şiilik olgusu siyasî Şiilikten ayrı tasavvufî bir Şiiliktir. “Mufaddıla Şiiliğinin tipik bir tezahürü olan bu anlayışın belirgin tavrı; Hz. Ali’nin üstünlüğünü (efdaliyetini) kabul etmek, Ehl-i Beyt’e muhabbet ve diğer sahabelere saygıda kusur etmemektir.
• Klasik Mezhepler Tarihinde müstakil fırkalar olarak gördüğümüz İsnâaşerîlik ve İsmaili Batıniliği gibi grupların bu dönemde Anadolu’da bariz tezahürlerinden söz etmek mümkün görünmemektedir.
• Anadolu’da 16. yüzyıldan sonra Alevi zümrelerini teşkil edecek tekke zaviye ve ocakların ilk prototipi taşradaki Ahilik uzantılarıdır. Bir başka deyişle taşradaki Ahilik Alevi zümreler için asıl kaynağı teşkil eder.
• Sonraki asırlarda değişik Alevi ocaklarını teşkil edecek zümrelerin oluşmasında asabiyete dayalı boy ve oymak farklılıkları da önemli rol oynamıştır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.