Arkadaşını Davet Et


0-6 Yaş Dönemi Temel Kural Kitabı-1603
0-6 Yaş Dönemi Temel Kural Kitabı-1603
0-6 Yaş Dönemi Temel Kural Kitabı-1603
0-6 Yaş Dönemi Temel Kural Kitabı-1603

0-6 Yaş Dönemi Temel Kural Kitabı-1603 (001931)

0.0
Lieferant : Minber
Geldpunkte : 100
Rabatt-rate : %54 Rabatt
inkl. MwSt : $23.93
mit Rabatt : $11.01
inkl. MwSt : $11.01
Strichcode : 9786050820034

0-6 Yaş Dönemi Temel Kural Kitabı

  • Yayın Tarihi: 03.2019
  • ISBN: 9786050820034
  • Baskı Sayısı: Baskı
  • Dil: TÜRKÇE
  • Sayfa Sayısı: 216
  • Cilt Tipi: Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
  • Boyut: 5 x 19 cm

GİRİŞ
Ebeveynlerin, "Acaba öyle mi yapsam, böyle mi?" diye tereddütte kaldıkları en belirgin dönem; çocuklarının 0-6 yaş dönemidir... Öyle ya, çocuk anne yanından ne zaman ayrılacak; erken ayrılsa anneyle duygusal bağı zedelenir, geç ayrılsa bağımlılık oluşur... Emmeden nasıl kesilecek; tiksindirerek mi, hiçbir tiksinti oluşturmadan mı?
Kreşe ne zaman başlayacak; evde anne baba bunaldığı zaman mı, çocuk ruhsal olarak hazır olduğu zaman mı?
Bakıcıya nasıl bırakılacak; çocuk uyurken sessizce giderek mi, evden çıkarken vedalaşarak mı?
Kurallar nasıl konulacak; çocuk için özel kurallar mı, aile için genel kurallar mı?
Bütün bu soruların cevaplarını tek cümle ve birkaç satırlık anlatımla bulmak her zaman kolay olmuyor...
İşte "ıoo Temel Kural" serisinin bu ikinci kitabında da az söze çok bilgi sığdırmaya çalıştık... Kitabı akılda kalıcı, küçük notlarla hazırladık...
Onlarca pedagoji kitabının özetini bu küçük eserde toparladık. ..
Her an her yerde okunabilsin diye, konuları birbirinden bağımsız tuttuk...
Umarız, o-6 yaş döneminin temel bilgilerini barındıran bu eser, çocukla dostça yakınlık kurmak isteyen yetişkinlere yeni bir bakış açısı kazandırır...
Adem Güneş İstanbul, 2015
YAYINA HAZIRLAYANIN NOTU
Bir kitabı yayına hazırlamak ne kadar zormuş... Harflere söz geçirmek, cümleleri birbirine dost kılmak...
Sanırım sade bir kitap yazmak daha da zor...
Hem kısa hem öz bilgileri bir sayfada barındırmak günler alıyormuş meğer...
Bunca zorluğa rağmen, anne babaların çocuklarıyla doğru bir iletişim kuracağının hayali güç veriyormuş insana...
Birçok anne babanın kendisinden küçük bir bilgi almak için sıraya girdiği Adem Güneş’le ilk çalışmamdı bu...
Bütün bu zorlukların üstüne bir de bir uzmanla çalışmanın zorluğu eklenince halimi düşünün siz...
Umarım güzel bir eser çıkmıştır ortaya...
Siz, ihtiyaç duyduğunuz bilgileri kısa yoldan sunmaya gayret eden bu satırların arasında gezinirken, ben bütün yorgunluğu ve not;mu sîzlerin memnuniyetiyle gidereceğim.
Ve bu eserin çocukların mutluluğuna vesile olacağını düşününce...
Herkese keyifli okumalar dilerim.
Gonca Anıl Denizli, 2015

İÇİNDEKİLER
TEŞEKKÜR 11
YAYINA HAZIRLAYANIN NOTU 13
GİRİŞ 15
1-Bebeğin odaya ihtiyacı yoktur, en güzel oda dahi anne yatağından güven
verici değildir 16
2-Yenidoğan ya anne yanında ya da anneyle temas edebilecek yakınlıktaki
bir beşikte yatmalıdır 18
3-Bebek yatağı hapishane parmaklıkları gibi engelleyici bir biçimde değil,
anneye kolayca erişilebilecek kolaylıkta olmalıdır 20
4-Altı temiz, karnı tok; ağlaya ağlaya uyur' diye çocuğu yalnızlığa terk
etmek, anne ile bebek arasındaki bağı zedeler 22
5-Çocuk anneden süt değil güven emer 24
6-Çocuk anne sütünden birdenbire kesilmez 26
7-Duygusal ihtiyaçlar 'vaktinde ve yeterince' giderildiğinde güven
duygusu gelişir 28
8-Çocuğun gerçek kişiliğinin ortaya çıkabilmesi ancak kendini güvende
hissetmesiyle mümkündür 30
9-Çocuk ancak 3,5 yaşından sonra anneden ayrılabilir 32
10-Ebeveynlerin en büyük yanılgısı 'küçükken söz geçiremezsem,
büyüdüğünde beni hiç dinlemez' düşüncesidir 34
11-Baskıcı ebeveynlerin edilgen çocukları olur 36
12-Çocukluk dönemi 'his edinim' dönemidir 38
13-Güvenle bağlanan çocuk, güvenle ayrılabilir 40
14-Çocuk eğitiminin özü 'güvenli bağlanma'dır 42
15-Kaygılı annelerin, kendine bağımlı çocukları olur 44
16-Güvenli bağlanma 0-4 yaş arasında ve 'bir kişi' İle gerçekleşirse çocuk
ruhen dingin olur 46
17-Bağlanma problemi olan çocuklar gece ansızın uyanıp sebepsiz yere
ağlayabilirler 48
18-Anne kendini çocuğa bırakmazsa çocuk da anneyi bırakmaz 50
19-Okul öncesi dönemde hırçınlık, genellikle bağlanamama probleminin
dışa vurumudur 52
20-Çocuk annesiyle 'güvenli bağ' kurabildiği kadar 'duyarlı', babasıyla
birlikte olabildiği kadar 'iradeli' olur 54
21-Söz dinlemeyen çocuk yoktur, bağlanamamış çocuk vardır 56
22-Bağlanmanın üç temas noktası; 'göz, ten ve ses'tir 58
23-Çalışan anne, 4 yaş öncesi çocuğunu kreşe vermek yerine bakıcı tercih
etmelidir 60
24-Bebeğin bakıcıya bırakılması birdenbire değil, 6 haftalık süreç içerisinde
gerçekleşmelidlr 62
25-Anne çocuğundan vedalaşarak ayrılmalıdır. Habersizce gitmeler
çocukta kaygı uyandırır 64
26-6 yaşına kadar çocuklar 'buyurucu bir iç kılavuzla' gelişimlerini
sürdürürler 66
27-Çocuk aslında 4 yaşında doğar 68
28-Çocuk çok acıkırsa hızlı hızlı yer, çok susarsa üstüne döke döke içer;
bunda ne ayıp vardır ne utanç 70
29-Bir anne babanın en İyi psikoloğu, kendi çocuğudur 72
30-Tuvalet alışkanlığı, çocuk zihinsel ve fiziksel açıdan hazır olduğu zaman
başlamalıdır 74
31-Çocukla iletişimde en güçlü kelime 'Evet', en zarar verici kelime Hayır'dır 76
32-Oyun ve oyuncak ancak bir araçtır, marifet çocukla aracısız iletişim
kurmaktır 78
33-Eşyaya nüfuz edebilen' çocuk güven duygusu edinir 80
34-Okul öncesi dönemde çocuklarla iletişimde 'eylem dili' kullanılmalıdır 82
35 Yeme bozukluğu, çocuğun üzerindeki baskının yemeye tepki ile dışa
vurumudur 84
36-Çocuk için' kural koymak ona kendini dışlanmış hissettirir 86
37-Kardeşler arası ideal yaş farkı dörttür 88
38-6 yaş öncesi çocuklara ölüm anlatılırken 'müsebbibe' değil 'sebebe'
vurgu yapılmalıdır 90
39-Anne babadan keyif alamayan çocuklar, kendilerini TV, telefon,
bilgisayar gibi araçlarla meşgul ederler 92
40-4 yaş öncesinde televizyon izlemek çocukta empati duygusunu zayıflatır....94
41-Uykuya direnç, yaşama sevinci olan çocukların davranışıdır 96
42-Okul öncesi çocuğunun en belirgin özelliği yavaşlıktır 98
43-2 yaş öncesi çocuğu uyutmak için sallamak, onu sersemleştirir 100
44-Yetişkinler yoruldukça yavaşlar, çocuklar yoruldukça hızlanır 102
45-Bağlanma dönemi sağlıklı geçmiş çocuklar İçin anaokulu yaşı dörttür 104
46-Çocuğu, alışacak diye ağlaya ağlaya okula göndermek, ebeveyn çocuk
bağına zarar verir 106
47-Anaokulundaki çocuğa 'grup' halinde değil, varlığını onaylamak için
ismiyle hitap edilmelidir 108
48-Çocuk okula ağlayarak alışmaz 110
49-Anaokulunun çocuk için en büyük kazanımı zamana karşı duyarlılık
oluşturmasıdır 112
50-Okul öncesi eğitimde öğretmen disiplinli ve otoriter değil, anne gibi
şefkatli olmalıdır 114
51-Bilgi ile değil, içsel duyuşların yol göstericiliğiyle anne
olunur 116
52-Katı disiplinli bir annenin çocuğu 'şeklen' düzen içinde görünse de 'ruhen'
duygusal yoksunluklar içindedir 118
53-Çocuk aşağılandıkça iki insani hissini yitirir; mahcubiyet ve utanma 120
54-Çocuklarda bağımlılık bir 'doyamama' halidir 122
55-İhtiyaçları karşılanan değil, kendisine ihtiyacı olmayan şeyler sunulan
çocuklarda bağımlılık olur 124
56-Yaşam, kendine güvenle bağlananlara huzur verir 126
57-Bir kişinin cezalandırılabilmesi için, 'irade, kasıt ve ehliyet' olması
şarttır ki bunlar çocukta yoktur 128
58-Hiçbir çocuk şiddete eğilimli değildir; çocuk için saldırganlık bir
savunma eylemidir 130
59-Negatif sözlerle pozitif kişilik oluşmaz 132
60-Üzerinde baskı olan çocuk hiperaktif davranışlar sergiler 134
61-Çocuğu ceza ve mükâfatla eğitme çabası, onu edilgenleştirmekten
başka bir şey değildir 136
62-Bağ kuramayan ebeveynler baskı kurar 138
63-Ebeveynin baskıcı tutumu karşısında ağlayan çocuğa bir de ağlamaması
için baskı yapmak, öfkeye sebep olur 140
64-Çocukluk dönemi, benliğin inşa dönemidir, tamamlanmamış bir benliğe
ceza vermek, benlik inşasını zarara uğratır 142
65-Ne talihsizdir o anne babalar ki dünyada çocuklarını değil kendilerini
gezdirirler 144
66-Çocuklar 3-4 yaşlarında bellek yitimine uğrar 146
67-Okul öncesi çocukların en büyük ihtiyacı özgürlüktür 148
68-Çocuk, yetişkinin oyuncağı değil, yaşama hazırlanan bir aziz misafirdir 150
69-Çocuk ebeveynlere bir süre misafir olarak emanet edilmiş bir aziz
misafirdir 152
70-Pedagojide çocuğun üç dünyası vardır; gerçek, hayal ve rüya. Okul
öncesinde bunları ayırt etmek zordur 154
71-Her kim çocuk eğitmeyi göze alırsa çocuklaşmayı da göze almalıdır 156
72-Davranışlar kendi başına bir anlam taşımaz, zira her davranış bir
duygunun dışa vurumudur 158
73-Duyarsızca söylenen sözlerle değerler eğitimi olmaz 160
74-Çocuk ikna edildikçe değil, ikna oldukça gelişir 162
75-Konuşurken dinlenen çocuk kendini değerli hisseder 164
76-Aile içinde değer gören çocukların en belirgin özellikleri 'kaygısız
tebessümleri'dir 166
77-Kişiliği 'değersizlik hissi' ile oluşan çocuk, değersiz işlere değer
kazandırma eğilimine girer 168
78-Hatırlanmayan geçmiş, yaşanan değersizlik hissindendir 170
79-Çocukluğun en belirgin özelliği dikkat dağınıklığıdır 172
80-Okul öncesi çocuklara peygamber sevgisi, peygamber çileleri anlatılarak
kazandırılmaz 174
81-Erdemli davranışlar öğrenilmez, 'edinilir' 176
82-Çocuk yetiştirmek tek başına kendi çocuğunu yetiştirmek değildir,
toplumsal bir duyarlılık halidir 178
83-Çocuk terbiyesinin ana amacı çocuğa 'davranış' değil, 'duyarlılık ve irade'
kazandırmaktır 180
84-Çocuk hatası yüzüne vuruldukça duyarsızlaşır 182
85-Bir ebeveynin çocuğuna 'Artık senin annen/baban olmayacağım'
demesi duygusal şiddettir 184
86-Duygusal yoksunluk içinde olan bir çocuk ihtiyacını duymamak için
algısını düşürüp hızlı hareket etmeye başlar 186
87-Çocuğun duygusal ihtiyaçlarının karşılanması fiziksel ihtiyaçlarından
çok daha önemlidir 188
88-Duygusal yoksunluk yaşayan çocuklar, sürekli hareket halindedirler 190
89-Çocuğun ağlamasının sebebi duygusal yoksunluk ise hemen giderilmeli;
iktidar mücadelesi ise ağlamasına izin verilmelidir 192
90-Her gün yarım saat sessizlik oyunu, çocuğun dürtüselliğini azaltmada etkilidir 194
91-Çocuklarda 'alan' kavramı oluşmadan 'düzen' alışkanlığı oluşturulmaz 196
92-Ne yaparsam yapayım çocuğum beni sever' sözü doğrudur ama eksiktir,
zira çocuğun başka alternatifi yoktur 198
93-Çocuğa sabredilerek yapılan ebeveynlik, hem çocuğu hem ebeveyni
yıpratır 200
94-Çocukluk dönemindeki' anormal davranışların terki kolaydır; ebeveyn
değiştikçe çocuk da değişir 202
95-Çocuk bir yakınlık içinde özgürlük arar 204
96-Kendiyle problemi olmayan anne babanın çocuğuyla problemi olmaz 206
97-Tesir sahibi olmayan ebeveyn, çocuk eğitiminde rol oynayamaz 208
98-Çocukluk yıllarından kalan en köklü his, ürküntüdür 210
99-Çocukla iletişimde 've', 'fakat', 'ama' pedagojik olarak sakıncalı kelimelerdir 212
100-Babanın kararlılığı, annenin duyarlılığını kolaylaştırır 214

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: DE