Farklı mezhepler mensup Müslümanlar arasında zaman zaman önemli çekişmelerin , kavgaları ve hatta ölümlere varan silahlı çatışmaların yaşandığı bilinmektedir. Ancak çok daha iyi bilinen bir huşu daha vardır: Verimli ilmi münakaşalar gelişenleri dışında , mezhep çatışmaları islam dünyasına hiçbir yarar sağlamamıştı , hiçbir sorunu çözmemiş , Müslümanların kan ve gözyaşlarını akıtmaktan , İslam şehirlerini tahrip etmekten başka bir şey getirmemiştir.
Selçuklular çağına gelirken tarihinin en yoğun çatışma dönemine giren mezheplere karşı bu büyük devletin yaklaşımı , onların , neden islam dünyasına öncülük edebildiklerini açıklamaktadır. Çünkü Selçuklular gerek siyasi alanda , gerekse dini-kültürel alanda yaptıkları icraatlarla bu liderliği hakettikleri gibi , mezheplere karşı izledikleri ince siyaset anlayışıyla aynı dinin mensupları arasında barışı büyük ölçüde sağlamaları suretiyle de buna hak kazanmışlardır. Öyleyse , bugün Batı emperyalizminin Müslümanlar arasında kışkırtmaya çalıştığı mezhep ayrılıklarından kaynaklanan düşmanlıkları önlemek için önümüzde oldukça güzel bir Selçuklu örneği vardır.
Elinizdeki bu kitap , farklı mezheplere karşı Selçukluların uyguladığı siyaseti ve mezhep çatışmaları karşısında aldıkları tedbirleri tüm detaylarıyla ortaya koymakta ve yüzyıllar öncesinden aldığı ilhamla asırlar sonrası günümüze ışık tutmaktadır.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.