“Dünyaya bir melek bıraktık ama kanatları olmayı beceremedik.”
Geçmişinin gölgesinden sıyrılmak hiç de kolay değildi. Ayşe, babasının mektubundan sonra yüz yüze geldiği gerçekle o sancılı günleri resmen yeniden yaşamaya başlamıştı. Hayat onun için her zaman zor olmuştu. Fakat bu sefer daha da zordu.
Ali, bir erkeğin kâbus tutsaklığından kurtulup aşka tutsak olmanın adıydı Ayşe için. Bu sefer sevdiği adam vardı. Kanatsız meleği… Endişesi onunla boyut değiştirmiş, korkuları onun için göklere çıkmıştı.
Çünkü biliyordu, o adam durmayacaktı.
Kaçtığı gerçeğin bir adım ötesinden geldiğinden habersiz hayatını sürdürmeye devam ederken her şey tepetaklak olmuştu. Kaçışı aslında tam da sandığı gibiydi. Tehditlerin boşuna olmayışını kötü bir şekilde yaşayarak öğrendiğinde, kendini tehlikeli bir yol ayrımında bulmuştu. Çok iyi biliyordu ki seçtiği yol onun sonuydu, kaçtığı gerçekti.
Bir mektup…
Bir karanlık geçmiş…
Bir puslu gelecek…
“Bir geçmiş düşünün, bir sis gibi sinsice etrafınızı saran ve amacı sadece ölüm olan.”
Büyük Kaçış Nevbahar; umuda sımsıkı tutunanların, mutluluk arayanların, bir çırpınışın, bir özgürlüğün ve huzurda boğulmak isteyenlerin hikâyesi.
“Ali, benim nevbaharımdı.”
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.