“İstediğin kadar saksağan vur vurabilirsen, ama uunutma, bülbülü öldürmek günahtır.”
n
Tüm zamanların en sevilen hikâyelerinden biri olan, kırktan fazla dile çevrilen, Oscar ödüllü bir sinema filmi için temel oluşturan ve yirminci yüzyılın en iyi romanlardan biri seçilen Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek, Amerika’nın acımasız bir önyargı ile zehirlenmiş güneyinde geçen, sürükleyici, yürek burkan ve dikkat çekici bir büyüme hikâyesi. Büyüleyici güzellikler ve vahşi eşitsizlikler dünyasında haksız yere korkunç bir suçla suçlanan bir “zenci”yi savunmak için her şeyi riske atan bir adamın hikâyesi çocuk kahramanın gözünden anlatılıyor.
n
Şefkat dolu, dramatik ve düşündürücü Bülbülü Öldürmek okurları insan doğasının köklerine; masumiyet ve deneyime, nezaket ve zulme, sevgi ve nefrete, mizah ve pathosa götürüyor. Harper Lee'nin her zaman basit bir aşk hikâyesi olarak gördüğü romanı bugün Amerikan edebiyatının bir şaheseri olarak kabul ediliyor.
n
“Lee estetiğin arkasına sığınmayı reddediyor. Kalemi öyle güzel, güçlü, ölçülü ki zor konuları doğrudan ele almak zorunda olmamasına rağmen Bülbülü Öldürmek’te tam olarak bunu yapmış.”
n
Chimamanda Ngozi Adichie
n
“Yaşama sevinciyle dolu, dokunaklı ve nadiren rastlayacağınız türden bir roman.”
n
Truman Capote
n
(Tanıtım Bülteninden)
n
Bülbülü öldürmenin neden günah olduğunu öğrenmek ister misiniz? Harper Lee Bülbülü Öldürmek adlı romanında metaforik olarak bu soruya yanıtlar veriyor. Aynı zamanda okuyucuyu maskelerin ardına saklı hâlde yaşamaya devam eden riyakâr toplum gerçekleriyle yüzleştiriyor. Otobiyografik unsurlar barındıran Bülbülü Öldürmek, konusu ve gerçekçi anlatımıyla sürükleyici bir yolculuğa çıkarıyor. Gelin, "Bülbülü Öldürmek ne anlatıyor?" sorusunun cevabına birlikte bakalım.
n
"Bülbülü Öldürmek" adlı kitabı neden okumalısınız?
n
Roman 1930’lu yıllarda Amerika’nın Alabama eyaletindeki Maycomb adlı bir kasabada geçen olayları konu ediniyor. Yaşananlar eserin ana kahramanı Scout Finch'in gözünden anlatılıyor. Scout’un avukat olan babası Atticus, trajik bir olay neticesinde haksızlığa uğrayan siyahi bir vatandaşı savunmaya karar veriyor. Ancak bu dava sadece aile üyelerinin birbirleriyle olan ilişkisini değil, aynı zamanda kasabalıları da etkiliyor. Yazar, toplumsal adaletsizliği ve eşitsizliği ırkçılık üzerinden ele alırken bu olayın çocukların dünyasına yansımasını da ustalıkla işliyor. Eser, hiç kimsenin bir diğerinden üstün olmadığını ve herkese eşit ve adaletli davranmak gerektiğini aktarıyor. İnsanları belli başlı sıfatlarla tanımlamanın onları her zaman yansıtmadığını "Sıfatları çıkartırsan geriye gerçekler kalır." gibi yalın ve vurucu bir cümleyle âdeta özetliyor. Adalet, vicdan, ırkçılık, ötekileştirilmek gibi kavramlar üzerine düşünmenizi sağlayacak bu kitabı okurken en umutsuz anlarda bile mücadele etmenin gerekliliğini hatırlayabilirsiniz. Eğer siz de toplum eleştirisi yapan bir kitap okumak istiyorsanız bu roman tam size göre!
n
"Bülbülü Öldürmek" adlı kitabı hakkında bunları biliyor muydunuz?
n
Dünya Klasikleri arasında yer alan Bülbülü Öldürmek'in konusu nedeniyle yasaklandığını biliyor muydunuz? Ayrıca kendi çocukluğunu Scout karakteriyle özdeşleştiren yazarın babasının da bir avukat olduğu ve kitapta anlatılan olaya benzer bir davayı kaybettiği bilinir. İlk defa 1960 yılında yayımlanan roman bu yasağa rağmen 1961 yılında Pulitzer Edebiyat Ödülü'nü kazanarak yazarını büyük bir üne kavuşturur. Edebiyat dünyasındaki bu başarısından hemen sonra eser, 1962 yılında Robert Mulligan tarafından beyaz perdeye aktarılır. Dilerseniz To Kill A Mockingbird (IMDb: 8.3) adıyla seyirci karşısına çıkan Oscar ödüllü filmi izleyerek çocukların iç dünyasını ve karakterlerin uyarlanışını beyaz perdenin büyülü atmosferinden izleyebilirsiniz. Türkçeye Ülker İnce tarafından tercüme edilen eser, 2