Goethe ve Necip Fazıl iki farklı kültür coğrafyasında doğup yaşasalar da acıları sevgileri kadar yüce, kökleri barışıktır. Goethe'nin Milli ahlâk olmayan yerde, millet de medeniyet de olmaz; Necip Fazıl'ın Ağlayabilseydiniz; anlayabilirdiniz, ideali aynı tabloyu bütünler. Söylemleri kalıcılıklarıyla taçlanırken, anlattıklarına yansıyan ruh yalnız değildir. Rahat durmaz, duygu ve düşünceleri kaşır; öz değerleri, biz idealini yerleştirmeye çabalar. Eserlerde iki ayrı hikaye aksa da okur birinde doğal güzelliğe duyulan hayranlıkla, diğerinde esrarlı iç âlemi sorgulamalarla büyülenir. Werther ve Naci'nin araştırıcı, eleştirici, sorgulayıcı ve gerçek doğruları bulma telaşı yazarlarının gölgeleri gibidir. Biri el değmemiş tabiatı ve tutkuyu, diğeri insanın yaratılma fıtratını korumayı sanata aktarır. Birinde dünyevi aşka yeniklik, diğerinde ilâhi aşkı arayış hakim olsa da ölüm ötesine olan inançları aynanın farklı yüzeylerine düşer. Werther, sevgiye tutsaklığıyla bunalıma düşerken, Naci vasfî değerleriyle arayış yolundadır...
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.