“Keşke kötülük diye bir şey hiç var olmasaydı ama ne yazık ki iyilikten çok daha güçlü, çok daha yaygın bir şekilde gezinip duruyor yeryüzünde. Buralara pek uğramaz sanıyorduk ancak daha bugün yanı başımızda hortlayıverdi.”
“Kendinden bir parça olarak kabul ettiği bu küçük yerleşim yerinin her noktasında hatıraları vardı. Bakacağı, dokunacağı, koklayacağı her şey onu geçmişe götürecek; yaşarken sorgulamadığı inancını, değerlerini şimdi sorgulayacaktı. Bu yolla ya emin olacaktı imanından ya da yeni bir yol çizecekti kendisine daha da geç olmadan. Şimdi bu halde oluşuna bile şaşırıyordu ama dikiş sökülmüştü bir kere. Çektikçe geliyor, dokunmasa bile durmuyordu. Yeniden örmek gerekiyordu ilmek ilmek. Ömrü yettiğince tabi.”
“Günün tüm yorgunluğunu, telaşını gecenin koynuna bırakıp iç huzuruyla yatağına giren kaç insan vardır ki dünyada? Kaç insan, 24 saatlik kıymetli hazinesini zarara uğramadan, zarar vermeden hakkıyla değerlendirmiş olarak sonlandırabilir? Kaç insan yapması gerekenleri, kendisinden beklenenleri, yapmak istediklerini gerçekleştirmiş olarak
bitirir günü? Çok nadirdir herhalde.”
“Bizim dünyamız sandığınız kadar büyük değil Bay Hopkins. Sularla çevrili bir adacıktan ibaret. Burada hava güneşliyse her şey yolundadır.
Fırtına çıktığında korkarız. Sular çekildiğinde tanrıya dua ederiz, adaklar adarız. Gazetede bahsedilen yerler bizim dünyamızın dışında kalır. Orada olanlar, orada yaşayan Benjaminleri ilgilendirir.”
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.