Kardeş Azerbaycan Cumhuriyeti'nin yeniden doğuş sürecini, bu süreçte Türkiye-Azerbaycan ilişkilerini, Ankara'da, suyun başında, Dışişleri Bakanlığının ilgili Genel Müdürü olarak günü gününe izleyen ve yaşayan Bilâl N. Şimşir'den bir kez daha olağanüstü bir çalışma: AZERBAYCAN…
Mihail Gorbaçov, 1985 yılında Sovyetler Birliği'nin başına geçtikten sonra, "açıklık" (glastnost) ve "yeniden yapılanma" (prestroyka) diye bir çeşit reform politikası uygulamaya koyulunca, Sovyet Bloku'nda bir gevşeme ve çözülme belirtileri başgöstermişti.
Derken... Moskova, "gümm" diye darbeyi indirdi. Muttalibov Türkiye'den Bakü'ye döner dönmez, Sovyet Prezidyumu, Kızılordu'yu hemen Azerbaycan üzerine sürdü. Kızılordu topu tüfeği tankları ile 15 Ocak 1990 günü Azerbaycan'a girdi. Kızılordu kuvvetleri, tam savaş düzeninde, Bakü önünde mevzilenip birkaç gün bekledikten sonra 19 Ocak 1990 Cuma gece yarısı bütün ağırlığıyla, hem karadan hem denizden şehre girdi. Bakü'yü kan gölüne çevirdi, masum sivil halkı ezdi geçti, ezdi geçti.
…Azerbaycan'ın işgali, Bakü'nün kana boğulması, Türkiye'yi birden ayağa kaldırdı. Azerbaycan, Türk medyasında birinci haber oldu, gazetelerin manşetlerine yerleşti.
Bakü'nün işgali dolayısıyla Türkiye, Misak-ı Milli sınırları dışında da Türkler bulunduğunu hatırlamış oldu.
…Türkiye, 1918'de Bakü'nün imdadına koşmuştu; şimdi ise şartlar çok farklıydı; silahı kapıp Azerbaycan'a fiilen yardım edemiyordu ama Rus işgaline karşı tepkisini göstermekten de geri durmadı.
Sayfa Sayısı: 768
Baskı Yılı: 2011
Dili: Türkçe
Yayınevi: Bilgi Yayınevi