Bu yeryüzünün bir ‘Harikalar Diyarı’ olduğunu anımsadıkça şaşırıyor ve elime bir kalem kâğıt ya da fırça almaya hevesleniyorum. “Şu dünyaya bak; neler neler var çeşit çeşit; her bir ağaç, her bir çiçek, her bir insan, anneler, babalar, kardeşler ve kuşlar, hepsi başka başka, renk renk,” diyor içimden bir ses. Sonra şaşkınlığım hızla bir hayranlığa dönüşüyor.
n
n
İşte bu hayranlıkla kalemimden dökülenleri, hayatım boyunca bende iz bırakanları, bu sihirli yaşamdan aklımda kalanları bulacaksınız Armut Ağacına Mektup’un sayfalarında.
n
n
Armut Ağacına Mektup, hayatı ve yaşamımızı kuşatan güzellikleri ifade etmeye çalıştığım hikâyelerden meydana geliyor. Umarım sizler de keyifle okur, her zaman yeterince farkında olamadığımız bu güzellikleri anımsarsınız.
n
n
“Lütfen söyler misin bana, buradan ne yana gitmeliyim?”
n
“Bu gitmek istediğin yere bağlıdır,” dedi Kedi.
n
“Neresi olursa olsun, önemi yok,” dedi Alice.
n
“Nereye gittiğini bilmiyorsan, hangi yoldan gittiğinin bir önemi yoktur!”
n
“Yeter ki bir yere varayım,” diye açıkladı Alice.
n
“Onu yaparsın elbet,” dedi Kedi. “Yeterince uzun yürürsen, bir yere varırsın.”
n
-Lewis Carroll, Alice Harikalar Diyarında-
n
(Tanıtım Bülteninden)