1881-1908 arası dilimize 55 polisiye roman çevrilmiştir; bunların büyük kısmı melodram yapılı Fransız polisiye romanlarıdır. Ancak II. Meşrutiyet’in ilanından sonra Türk okuru çeviri polisiye roman bombardımanına tutulmuş ve bu romanlar okuyucu katında büyük bir ilgi görmüştür. Bu çeviri romanların kahramanları bir dizi halinde maceraları anlatılan aynı kişilerdir. Bu diziler öyle ilgi görmüştür ki, Nat Pinkerton öykülerinden 1909 – 1913 arasında dilimize iki yüze yakın çeviri yapılmıştır. İşte böyle bir ortamda Ebüssüreyya Sami bir Türk polis hafiyesinin maceralarını yazmayı planlamış, böylece ilk Türk polisiye serisi olarak Türklerin Sherlock Holmes’ü Amanvermez Avni doğmuştur. İlk beşi 1913’te diğer yarısı da 1914’te müstakil olarak neşredilen bu novellaların kahramanı bir fenomene dönüşmüş, onun tesiriyle 1928’de Amanvermez Sabri, 1940’larda Amanvermez Ali dizileri başka yazarlar tarafından ele alınmıştır. Cingöz Recai’den sonra Türk polisiyesinin en önemli kahramanı olan Amanvermez Avni’nin, Abdülhamid dönemi İstanbulu’nun dekor olarak kullanıldığı onparalık öykülerinin bu bütünlüklü neşrini, Erol Üyepazarcı’nın takdimi, sadeleştirmesi ve notlarıyla sunuyoruz.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.