Hayat uzun ve engellerle dolu bir yoldur; kimileri tökezleyerek kimileri ise zahmetsizce yürüyerek ilerler. Sahaf raflarında saklı kalmış yaşamların sırrını çözmeye ömrünü adayan Ada, sonunda kendi hayatının en büyük gizeminin peşine düşüyor. Geçmişin getirecekleriyle yüzleşmeye hazırlanırken kaybetmenin ve gerçek sevginin anlamını öğrenmek zorunda kalıyor.
“İşte aşk ağlatır demiştik ya, bu o kısım.
Ada yıllanmış sözün özünü yaşayacaktı elbet. Âşıktı. Hem de deliler gibi. Hüngür hüngür ağlıyordu zavallıcık. Delikanlı, bu kolu kanadı kırık kuşu iyi edeceğine inanıyordu. Barış, Ada ile iyileşen hasta, onu iyi edebilecek ilacın ta kendisiydi. Oysa Ada’nın tek bir merhemi, tek bir şifası vardı artık. O da kaçmak. Herkesten, her şeyden.Kendinden bile…”
Figen Şahin duygulardan oluşan bir kördüğümün her ilmeğini ustalıkla çözerken hem hüznün hem de sevincin tarifini okura yeniden yapıyor ve İkinci El Umutlar serisine son noktayı koyuyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.